Ve Deniz Bomboştu

“Bomboş deniz de denize hiç benzemiyordu. Şimdi bir kayık, yırtık kirli yelkenleri olan bir yelkenli, balıkçı tekneleri, denizi yararak, homurdanarak giden bir gemi, kuğu gibi apak bir gemi olsaydı denizin üstünde işte o zaman deniz, deniz gibi deniz olurdu.İnsansız hiçbir şeyin tadı yok.” 

Yaşar Kemal

Sinem Budun Gülas, Yaşar Kemal’in Bir Ada Hikayesi dörtlemesinin ilk kitabı olan Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana’ dan esinle hazırladığı “Ve deniz bomboştu” sergisinde zorunlu göçün getirdiği ikilik, bölünmüşlük, ayrılık, gidenlerin ardından ortaya çıkan yalnızlık, ıssızlık gibi durumları irdeliyor. Yaşar Kemal’in şiirsel bir dille ustaca yazdığı deniz tasvirleri “Ve deniz bomboştu” sergisinde tekstil malzemeleri ile hazırlanan eserlerde hayat buluyor.

Sergide; kitapta çokça üzerinde durulan savaşın yıkıcılığının konu edilmesinden ise özellikle kaçınılıyor, ada hayatı ve denizin yaşamsal önemi üzerinden, savaş ve göçün ortaya çıkardığı yok oluş ve bunun sonucu boşluk hissi yalın bir anlatımla sergileniyor.